Copyright © 2024 Bio-Gen İlaç Sanayi
Çerez Aydınlatma Metni
Bio-Gen İlaç Sanayi olarak web sitemizi (https://www.bio-gen.net/) ziyaretiniz sırasında sizlere daha iyi bir deneyim sunmak için çerezler kullanmaktayız. Bu aydınlatma metni, ziyaretçilerimize çerez kullanım esaslarımız hakkında bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (Kanun) 5’inci maddesine göre başta temel hak ve özgürlüklerinize zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusu Şirketimizin meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması hukuki sebebine ve Kanun’da yer alan diğer işleme şartlarına dayanarak çerezleri işleriz.
Çerezler, ziyaret ettiğiniz web siteleri tarafından oluşturulan küçük boyutlu ve kullanıcıları tanımlamaya yarayan veri dosyalarıdır. Çerezler göz atma bilgilerinizi kaydederek kullanıcı deneyimini iyileştirir. Çerezler sayesinde siteler oturumunuzu açık tutabilir, site tercihlerinizi hatırlayabilir ve size özel içerik sunabilir.
Çerezler yoluyla kimliğiniz veya kullanıcı bilgileriniz tespit edilemez.
Çerez türlerinden olan Birinci Taraf Çerezler, ziyaret edilen web sitesi tarafından oluşturulur ve sitenin, adres çubuğunda gösterilir. Üçüncü Taraf Çerezler ise diğer web siteleri tarafından oluşturulur. Bu siteler, ziyaret ettiğiniz web sayfasında gördüğünüz reklam veya resim gibi içeriğin bir kısmına sahiptir.
Bu çerezleri kullanmaktan vazgeçebilir, değiştirebilir veya kullanmaktan vazgeçebiliriz. Kullanılan çerezleri tarayıcı ayarlarınızdan öğrenebilir veya silebilirsiniz.
İnternet sitemize erişim sağladığınız cihaz üzerinde çerez tutulmasını istemiyorsanız tarayıcınızın ayarları üzerinden çerez kullanımını her zaman engelleyebilir, sınırlayabilir ve silebilirsiniz.
Çerez kullanımını önlemek istiyorsanız aşağıda belirtilen bağlantıları ziyaret edebilirsiniz.
Kanun’un 11’inci maddesi uyarınca aşağıda belirtilen haklarınızı kullanabilirsiniz.
Yukarıda belirtilen haklarınızı kullanmak üzere taleplerinizi, https://www.bio-gen.net/ adresinde bulunan formu eksiksiz doldurup ıslak imza ile imzalayarak;
başvurularınızı iletebilirsiniz.
İşbu Belge KVKK kapsamında adayların haklarının korunmasını kapsamaktadır. Kanun, her türlü kişisel verinin işlenmesi sırasında uyulması gereken ilkeleri belirlemektedir. Bio-Gen İlaç Sanayi, kişisel bilgileri tamamen faaliyet alanı kapsamında sizlere hizmet vermek amacıyla toplamakta, saklamakta ve işlemektedir. Kişisel verilerinizin başka bir amaçla işlenmesi söz konusu değildir. Toplanan veriler olağan bir özgeçmiş dosyasında bulunan bilgilerden ve/veya Bio-Gen İlaç Sanayi çalışanlarının adaylar ile yapılan mülakat notlarından ve/veya istihdama aracılık hizmetleri kapsamında uygulanabilecek kişilik, profilleme, beceri testleri ve yabancı dil seviyesinin ölçümlenmesi ve benzeri teknik testler, değerlendirme merkezi veya teknik testlerin sonuçlarından oluşmaktadır. Bunlara ek olarak verileriniz, kişisel profesyonel profillerinden ve/veya internet ortamından, yazılı, görsel medyadan, sosyal medyadan edinilen bilgileri (eğer varsa ve tarafınızca alenileştirilmiş ise), fotoğraflar, görüşme notları ve araştırma süreci içerisinde ve referanslardan elde edinilen yorumları içerebilir. Tarafınızla ilgili kurumsal üyelikler, eğitim durumu ve çalışma geçmişi gibi geçmişe yönelik araştırmalar yapılabilir. Edinilen bilgiler halka açık kaynaklardan ve/veya üçüncü şahıslardan ve/veya doğrudan sizden alınan bilgilere dayanarak güncellenir. Bio-Gen İlaç Sanayi tarafından açık rızanıza dayalı olarak işlenen kişisel verileriniz, Bio-Gen İlaç Sanayi’nin faaliyet alanı kapsamında sayılan hizmetlerin verilmesi, iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesi, istihdam olanaklarınızın arttırılması amaçlarıyla yurt içindeki veya yurt dışındaki işverenlere aktarılabilir.
Herkesin kişisel verilerini paylaşmayı reddetme seçeneği saklıdır. Ancak bu durumda, KVKK hükümleri gereği kişi ile iletişim kurulması için gereken bilgilerin paylaşımı gerçekleşmeyeceğinden kişi, Bio-Gen İlaç Sanayi aracılığı ile oluşabilecek fırsatlar için potansiyel bir aday olarak dikkate alınmasını engellemiş olur ve bu durumda kişinin fırsatlar konusunda kendisine adil davranılmadığını ileri sürme ihtimali ortadan kalkmış sayılacaktır.
Toplanan Kişisel Verilerin büyük bir kısmı Bio-Gen İlaç Sanayi veri tabanında saklanmaktadır.
Bu veritabanı yönetici arama, istihdama aracılık ve yönetici ve yetenek araştırması ve Bio-Gen İlaç Sanayi’nin faaliyet alanında yer alan ilgili hizmetlerin verilebilmesi amacıyla sadece Bio-Gen İlaç Sanayi çalışanları tarafından kullanılmaktadır. Veritabanında saklanan bilgilerin gizliliğini korumak üzere Bio-Gen İlaç Sanayi’nin KVKK’ya ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun kararlarına uygun güvenlik tedbirleri ve prosedürleri bulunmaktadır ve tedbirler zaman içerisinde gözden geçirilmekte ve yasal ve teknolojik gelişmelere paralel olarak güncellenmektedir ve Bio-Gen İlaç Sanayi çalışanları gelişmeler doğrultusunda bilgilendirilmektedir. Kişisel bilgilerin geri kalan kısımları Bio-Gen İlaç Sanayi çalışanları tarafından kağıt dosyalarda tutulmaktadır.
Kişisel verileriniz;otomatik olan/olmayan yöntemlerle temini, devir alınma, yurt içinde ve dışında yazılı, manyetik ve/veya bulut arşivlerine ve/veya sunuculara kaydedilmesi, depolanması, muhafazası, elde edilebilir hale getirilmesi, kullanılması, güncellenmesi, birleştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, sınıflandırılması, arşivlenmesi, (yurt içinde ve yurtdışına) aktarılması, transferi işlemlerine tabi tutulabilecektir.
Veri sorumlusu olarak Bio-Gen İlaç Sanayi’ye başvurarak kendinizle ilgili;
a) Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,
b) İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgi talep etme,
c) Kişisel verilerinizin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
ç) Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
d) Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
e) 6698 sayılı KVKK’nın 7 nci maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, ya da anonimleştirilmesini isteme
f) (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin, kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
g) İşlenen verilerinizin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle şahsınız aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
ğ) Kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme, haklarına sahipsiniz.
Kişisel Verilerinizin işlenmesi ile ilgili talep ve şikayetlerinizi, Bio-Gen İlaç Sanayi’nin +90 312 215 92 65 numaralı telefon numarası üzerinden bildirebilirsiniz.
Bio-gen İlaç Sanayi Tic. Ltd. Şti. 2000 yılında kurulmuştur. Firmamızın kuruluş amacı, vizyonundan ve prensiplerinden vazgeçmeden Türkiye ilaç pazarı için ürün temini, dağıtımı ve pazarlaması hizmetlerini yürütmektir. Bugün yaşam kalitesini iyileştiren sağlık ürünleri, kendi alanında öncü yenilikçi tedavileri ve 50 çalışanı ile ülkemize hizmet vermektedir.
Firmamızın Yönetim Merkezi başkent Ankara'dadır. Ankara merkeze bağlı olarak İstanbul satış koordinatörlüğü düzeyinde temsil edilen firmamız; Ankara, Bursa, Adana, Trabzon, İstanbul, İzmir illerinde bulunan bölge müdürlükleriyle satış ağını kurarak tüm Türkiye çapında kaliteli ve güvenilir hizmetlerine devam etmektedir.
Bio-Gen İlaç Sanayi olarak bizler, bilimin liderliğindeki küresel sağlık gelişmelerini yakından takip etmekteyiz. Amacımız insanların daha iyi hissetmelerine ve daha kaliteli yaşamalarına yardımcı olmaktır.
Bu felsefeyle yola çıkan Bio-Gen İlaç, Türk sağlık sektöründe ortopedi ve fizik tedavi alanının yanı sıra dermatoloji, oftalmoloji, hematoloji, yara tedavisi gibi alanlarda da ürün portföyünü geliştirmektedir.
Bio-Gen İlaç, hevesli ve deneyimli profesyonellerden oluşan ekibiyle en kaliteli hizmeti vermeyi taahhüt etmektedir.
Hoş geldiniz,
Bio-Gen İlaç, inovasyon ve sağlık alanında lider bir konumda bulunan bir ilaç şirketidir. Müşteri odaklı yaklaşımımız ve sürekli olarak gelişen ürün portföyümüz ile dünya genelinde sağlık sektörüne değer katıyoruz.
Misyonumuz, insan sağlığını korumak ve geliştirmek için en yüksek kalitede ilaçları sunmaktır. Bu misyon doğrultusunda, her geçen gün daha fazla insanın hayatına dokunmak için çalışıyor ve yenilikçi çözümler sunuyoruz. Sağlık endüstrisindeki değişen ihtiyaçlara hızlı ve etkili bir şekilde yanıt vererek, toplumun sağlık standartlarını yükseltmek için çaba gösteriyoruz.
Bio-Gen İlaç olarak, bilimsel araştırma ve geliştirmeye büyük önem veriyoruz. En son teknolojileri kullanarak, hastalıkların tedavisi ve önlenmesi için yeni ve etkili ilaçlar geliştirmek için çalışıyoruz. Aynı zamanda, etik değerlere bağlı kalarak, tüm faaliyetlerimizi şeffaflık ve dürüstlük ilkesiyle yürütüyoruz.
Sektördeki uzman ekibimiz ve global ortaklarımızla birlikte, sürekli olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyoruz. Sağlık alanında sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor, toplumumuzun refahı için katkıda bulunuyoruz.
Bio-Gen İlaç ailesine katılmak ve sağlık alanında bir adım önde olmak için bize katılın. Birlikte, daha sağlıklı ve mutlu bir dünya inşa etmek için çalışalım.
Sağlıkla kalın,
Necati ADAM
Genel Müdür
Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir. Vücutta en çok bulunan proteindir ve tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kolajen, dokuları yapıştırıcı gibi bir arada tutar. Vücutta çokça bulunan ve farklı dokularda çeşitli görevleri olan kolajen, vücut yapısının koruyan temel maddedir.
Kolejen tipleri nelerdir?
Vücutta pek çok farklı tipte kolajen molekülü vardır. Hepsinin temel görevi bağ dokusu yapısını desteklemek olsa da her birinin özelleşmiş birtakım görevleri bulunur. Temel kolajen tipleri:
Tip 1 kolajen: Vücutta bulunan kolajenin %90'ı Tip 1 kolajendir. Sıkıca demetlenmiş iplikçik yapısında bulunur. Kemik, deri, tendon, fibröz kıkırdak ve diş yapısının kurulmasında görevlidir.
Tip 2 kolajen: Bu tipte kolajen fiberleri, Tip 1'e göre daha gevşek paketlenmiştir. Eklemlerde yer alan elastik kıkırdakta bulunur.
Tip 3 kolajen: Kas, organ ve damar yapılarının yemelinde yer alır.
Tip 4 kolajen: Cilt katmanlarında bulunur.
Yaş ilerledikçe vücutta kolajen üretimi azalır ve daha kalitesiz kolajen üretilir. Bu durum sonucunda cilt esnekliğini kaybeder ve kırışıklıklar meydana gelir. Kıkırdak dokusu da zayıflar. Eklemlerle ilgili problemler görülebilir.
Kolajen üretimini arttıran besinler nelerdir?
Vücut için oldukça önemli bir protein olan kolajenin yeterli ölçüde ve kalitede sentezlenebilmesi sağlık açısından oldukça önemlidir. Vitamin C, kolajen üretiminde rol oynar. Bu yüzden yeterli C vitamini alınması kolajen sentezi için gereklidir. Bakır minerali, üretilen kolajenin düzenlenmesinde görev alır. Kolajenin dokuya gerekli sağlamlığı verebilmesi için gerekli bağ oluşumlarında bakır rol oynar. Dolayısıyla bakırın yeterli miktarda tüketilmesi gerekir.
Kolajende Hasara Yol Açan Durumlar Nelerdir?
Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücutta üretilen kolajen miktarı azalır. Bu doğal bir süreçtir. Bunun yanı sıra bazı durumlar sonucunda vücuttaki kolajenin hasarlanması söz konusudur. Kolajen üretiminin veya yapısının zarar görmesi çeşitli rahatsızlıklara neden olabilir. Fazla şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi, kolajenin kendini yenileme özelliğini engelleyebilir. Aşırı şeker tüketiminden kaçınmak, vücuttaki kolajen kalitesini korumaya yardımcı olabilir. Güneş ışığına uzun süre maruz kalmak, kolajen üretimini azaltabilir. Vücudun yeterli miktarda kolajen sentezleyebilmesi için güneş ışığına aşırı maruziyet konusunda dikkatli olunması önerilir. Sigara içmek; kolajen sentezini azalttığı gibi yara iyileşmesini geciktirebilir ve kırışıklıklara neden olabilir. Bu zararlı dışında, sigaranın neden olduğu çok ciddi hastalıklar vardır. Tüm bunlardan korunmak için sigaranın bırakılması oldukça büyük önem taşır.
Kolajen takviyesi nelere fayda eder?
Kolajen, vücutta oldukça yaygın olarak bulunan bir proteindir ve özelleşmiş çok sayıda farklı alt tipi vardır. Kolajen takviyesi kullananlar, vücutlarındaki kolajen miktarını artırarak daha sağlıklı bir yaşamı hedefler. Kolajen takviyeleri; saç sağlığından kıkırdağa, yüzdeki kırışıklardan kalp hastalıklarına geniş bir yelpazedeki istenmeyen olayları önlemede yardımcı olur.
Kolajen ciltte bol miktarda bulunur. Yaşlanmayla birlikte cildin iç tabakalarında kolajen kaybı meydana gelir, cilt esnekliğini kaybeder ve hasar görmeye açık hale gelir. Elastikiyetini kaybeden ciltte kırışıklıklar oluşmaya başlar. Cilt yavaş yavaş yaşlı bir görünüme bürünür. Kolajen takviyesi ile cilt esnekliği artar ve cildin nem dengesi düzelir. Cildin derin tabakalarındaki kolajen yoğunluğu artar. Tüm bu etkiler, kırışıklıkları önleyerek cildin genç görünmesini sağlar. Takviyeler, yaşlanma karşıtı etki gösterir. Bu özelliği ile özellikle yüz için sıklıkla kullanılan bir takviyedir. Kolajen serum formundaki takviyeler doğrudan yüz bölgesine uygulanarak cildin sağlıklı ve genç bir görünüme kavuşmasını sağlanabilir. Artilane Pro takviye ürünleri de pek çok farklı takviye gıda formuyla farklı ihtiyaçlara yönelik hazırlanmıştır. Kozmetik alanındaki ürünleri, kolajen dışında cilt için faydalı hyaluronik asit gibi farklı maddeleri de içinde barındırır. Bu sayede cilt üzerinde oldukça etkili olur. Cildin nemlenmesinde, sıkılaşmasında ve esnekliğini geri kazanmasında önemli rol oynar.
Kas yapısının oluşumunda görev alan en önemli moleküllerden biri de kolajendir. Kolajen takviyesi kas kütlesinin artırılmasınında rol oynayabilir. Düzenli olarak dayanıklılık egzersizleri yapan ve kolajen takviyesi alan kişilerde kas kütlesinin normale göre daha çok arttığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Yağsız vücut kitlesinin artmasına yardımcı olan bu takviyeler ile daha sağlıklı bir vücuda kavuşmak mümkündür. Suda kolajen olarak bilinen takviyede; başlıca kolajen olmak üzere çeşitli vitamin ve mineraller de vardır. Toz haline getirilen kolajen, tavsiye edilen ölçülerde sıvı içerisinde karıştırılarak kullanıma hazır hale getirilir. İçime hazır hale gelen bu takviyede yoğun olarak bulunan hidrolize kolajen, vücut tarafından kolayca emilir. Taşıma ve kullanımda büyük rahatlık sağlayan bu tür kolajen takviyesini egzersiz esnasında tüketmek, kas kütlesinin artmasına yardımcı olur.
Kolajen, kıkırdak üretimini uyarmaya yardım eden bir proteindir. Kıkırdak, kemiklerin eklemde yer alan uç kısımlarında bulunur ve kemikleri aşınmaya karşı korur. Eklemlerin esnek bir biçimde ve rahatça hareket etmesini sağlar. Yaşlanmayla birlikte azalan kolajen üretimi, kıkırdak dokunun zayıflamasına yol açar. Kıkırdağın zayıflamasına bağlı olarak eklemde yer alan kemikler zarar görür. Eklem yapısı bozulur ve eklemin hareketleri kısıtlanır. Tüm bu süreçler sonucu eklemlerde ağrı meydana gelir. Ağrıyla birlikte eklem hareketleri iyice kısıtlanır. Kolajen takviyeleri sayesinde eklemdeki ağrı azaltılabilir ve eklem katılığında azalma görülebilir. İleri yaştaki kişilerde sık görülen bir eklem hastalığı olan osteoartritin neden olduğu sorunların iyileştirilmesinde takviyeler olumlu etki yapabilir.
Kolajen takviyelerinin kalp sağlığı üzerinde olumlu etkilerinin bulunduğuna yönelik çalışmalar da vardır. Takviyelerin düzenli olarak kullanılması; damar tıkanıklığına yol açabilecek yüksek kolesterol, damar sertleşmesi gibi faktörleri iyileştirmede etkili olabilir. Kolajen faydaları arasında damar tıkanıklığının önlenmesi, kalp sağlığına olumlu etki etmesi yer alır. Koroner arter hastalığı, kalp krizi gibi rahatsızlıkların önüne geçebilir. Kolajen hapı gibi çeşitli kolajen takviyeleri kalp sağlığını iyileştirmeye katkıda bulunabilir.
Kolajen saç sağlığı için de oldukça önemlidir. Saçın yapısını oluşturan temel maddelerden biri olan kolajenin takviyelerle alınması, vücuttan kaybedilen kolajenin yerine konması açısından oldukça önemlidir. Saç köklerinde çeşitli reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan serbest oksijen radikalleri, köklerdeki hücrelere zarar verebilir. Saçların beyazlaması da serbest radikallerin saç üzerindeki etkilerinden biridir. Kolajen, antioksidan gibi davranarak serbest radikalleri ortadan kaldırır. Saç köklerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Saçlarda beyazlaşmanın azalmasına katkıda bulunur. Ayrıca saç köklerini içeren cilt dokusunu koruduğundan yaşlanmayla ortaya çıkabilecek saç güçsüzleşmesi ve dökülmesi gibi olayları engelleyebilir.
Kolajen takviyesinin yan etkisi var mıdır?
Kolajen takviyeleri oldukça yaygın kullanılan takviyelerdir. Kolajen takviyesi sonucu ciddi yan etki bildirilmemiştir. Ancak takviyeler, hafif sindirim sistemi sorunlarına ve ağızda kötü tada neden olabilir. Kolajen takviyeleri, genellikle çeşitli vitamin ve mineraller için farklı besin kaynakları içerir. Takviyeyi kullanmaya başlamadan önce içeriğinin dikkatlice incelenerek, takviyeyi alacak kişinin içerikteki herhangi bir maddeye alerjisi olup olmadığının değerlendirilmesi faydalı olacaktır. Çocukların ve hamilelerin, takviyeleri kullanmadan önce takviye ile ilgili uyarıları okuması önerilir.
Kullanmadan önce çalkalayınız. Günde 1 adet ampülün yarım su bardağı suya ilave edilip tüketilmesi önerilir.
Artilane Pro Hidrolize Sığır Kollajeni, Hiyaluronik asit, Likopen, Kuersetin, C vitamini, Magnezyum, Çinko ve Koenzim Q10 içeren Takviye Edici Gıda.
Bu takviye edici gıda, 12 yaş ve üzeri bireylerin kullanımı için uygundur.
Hidrolize Kollajen (Sığır) | 7,0 g |
Hiyaluronik Asit | 0,025 g |
Domates Konsantresi | 0,0075 g |
Likopen | 1,5 mg |
Kuersetin | 0,030 g |
C Vitamini | 60 mg |
Magnezyum | 56,25 mg |
Çinko | 1,5 mg |
Kollajen nedir?
Kollajen, kıkırdakta, kemiklerde ve ciltte doğal olarak bulunan çok önemli bir proteindir.
Eklemlerde kollajen
Eklemlerin tüm normal fonksiyonlarını sürdürebilmesi için gereklidir. Eklem kıkırdaklarının içinde ve kemiklerde bol miktarda kollajen bulunur. Zamanla vücudumuzdaki kollajen sentezi azaldığında, kıkırdak yıpranması hızlanabilir.
Ciltte kollajen
Kollajen bağ dokusunun varlığı, genç ve gergin cilt görünümü için şarttır. Ağızdan kollajen takviyesi almak bu görünümün devam ettirilmesine yardımcı olur.
Hidrolize Kollajen nedir?
Kollajen’in enzimatik hidroliz yöntemi ile peptidlerine ayrıştırılması sonucu elde edilen, kolay emilebilen formudur. Kollajen peptidleri olarak da adlandırılır. Kollajenin kendisi büyük bir molekül olduğundan, dokulara ulaşması ve istenen etkileri göstermesi için molekül boyutunun küçültülmesi gerekmektedir. Hidrolize edilme işlemi sayesinde moleküller istenen boyuta ulaşır.
Kollajen Kaynağımız Nedir?
Ürünlerimiz sadece helal sertifikalı sığır kollajeni içermektedir.
Hangi Tip Kollajen Kullanmalıyım?
Önemli olan, kollajenin kolay emilebilir şekilde hidrolize edilmiş olmasıdır. Hidrolize edilmiş kollajen (peptid formunda) vücudumuzda nerede hangi tip kollajen ihtiyacı var ise o bölgede, ilgili hücreler tarafından gerekli tiplere (Tip 1, 2, 3 vs.) dönüştürülür. Gıdalarla aldığımız kollajenin tipinden bağımsız olarak, üretici hücrelerimiz gereken tipte kollajen üretirler.
Hyaluronik Asit Nedir?
Eklemde Hyaluronik Asit
Eklem arası sıvısının ana bileşenidir. Bu molekül sayesinde eklem araları kaygan kalarak rahat hareket eder. Eklem kıkırdakları da iyi beslenerek uzun yıllar yıpranmadan sağlığını sürdürebilir.
Ciltte Hyaluronik Asit
Cilt içerisinde genç yaşlarda bol miktarda bulunan, ancak yaşa bağlı olarak azalan, nem tutucu, hacim verici bir bileşendir. Cildin nemli olmasını, genç görünmesini sağlar.
Magnezyum
Yorgunluğun azaltılmasına yardımcı olan bir mineraldir. Normal enerji metabolizmasında rol almaktadır. İlaveten kemik ve kas fonksiyonlarının sürdürülmesinde görev alır.
Çinko
Vücudumuzda normal protein sentezine görev alan bir mineraldir. C vitamini ile beraber hücreleri oksidatif hasara karşı korur.
C Vitamini
Kıkırdak, kemik ve cilt sağlığı için gerekli olan kollajenin oluşumuna katkıda bulunan, aynı zamanda güçlü antioksidan olan bir vitamindir.
Koenzim Q10
Bu değerli koenzim, pek çok rahatsızlığın önlenmesine yardımcı olmasının yanı sıra, cilt güzelliğinde önemli bir yere sahiptir. Cildi genç tutmaya yardımcı olur. Ayrıca yorgunluğu azaltıcı etkisiyle bilinmektedir. Bu özelliğiyle de eklem hareketliği için değerlidir.
Likopen
Likopen: Likopen, olgun domates ve domates ürünlerinin karakteristik koyu kırmızı renginin nedeni olan bir doğal pigmenttir. Çok etkili bir antioksidandır. Serbest radikaller ile reaksiyona girer. Gıdalarla alındığında genel olarak dokuların yıpranmasını engelleyerek cilt güzelliğini korumaya ve eklem sağlığını sürdürmeye yardımcı olabilen bir besin öğesi olarak kabul edilmiştir.
Kuersetin
Kuersetin, birçok bitkinin kabuklarında yaygın olarak bulunan bir pigmenttir. Güçlü bir antioksidan olduğundan, gıdalarla alınması hücrelerin zarar görmesini ve yaşlanmasını engellemeye yardımcı olur.
Akne rozacea, Roza, Gül Hastalığı veya Gülleme gibi farklı isimlerle adlandırılabilen bir hastalıktır. Burun, çene, alın ve yanaklar gibi özellikle yüzün orta kısmını tutan, kızarma ve yanma atakları ile başlayıp daha sonra kalıcı kızarıklık, kılcal damarlarda artış, deride ödem ve doku büyümelerine neden olan bir deri hastalığıdır.
Güneşe maruz kalma, duygusal stres, sıcak veya soğuk su ile yıkanma gibi ani sıcaklık değişimleri, soğuk rüzgâr, kuvvetli egzersiz ve alkol tüketimi, bazı ilaç veya kozmetiklerin kullanımı yüzün kızarmasını tetikleyebilecek faktörlerdir. Baharatlı yiyecekler ve kahve çay gibi sıcak içecekler de kızarmayı tetikleyebilir.
Rozase Nasıl Seyreden Bir Hastalıktır?
Rozase, yavaş ilerleyen bir hastalıktır ve genellikle dönemler (alevlenmeler)halindedir. Dört klinik dönemi bulunmaktadır;
1. dönem: Yüzde tekrarlayan yanma ve kızarıklık atakları oluşması,
2. dönem: Yüzün ortasındaki kızarmanın kalıcı hale gelmesi ve burun ve yanakların üzerinde gözle görülebilir küçük kan damarları oluşması,
3. dönem: Yüzdeki kızarıklığın daha koyu ve kalıcı hale gelmesi ve burun, yanak, alın ve çene üzerinde küçük, kırmızı şişlik veya sivilceler (beyaz veya siyah noktalardan farklı olarak) oluşması,
4. dönem: Gözlerde yanma veya sürekli hassasiyet oluşması (gözde rozase) ve kırmızı, şiş burun (rinofima)meydana gelmesi.
Zelorose’un hangi evrelerde kullanılabileceğine ilişkin doktorunuza danışınız.
Mikroenkapsüle LCE Lipozomal® Demir ve C vitamini içeren takviye edici gıdadır.
Miktar: 40 Kapsül
Menşe Ülke: Kanada
Gluten içermez.
KULLANIM TALIMATI: 11 yaş ve üzeri bireyler için aç veya tok karnına günde 1 kapsül tüketilmesi önerilir.
Mikroenkapsüle LCE Lipozomal® Demir, Folik asit, Vitamin D, Vitamin B6, Vitamin B12 ve Vitamin C içeren takviye edici gıdadır.
Miktar: 20 Stick
Menşe Ülke: Kanada
Gluten içermez.
KULLANIM TALIMATI: 11 yaş ve üzeri bireyler için aç veya tok karnına günde 1 stick tüketilmesi önerilir.
-Ağızda dağılan tek kullanımlık stick
Ekstrakorporeal Fotoferez, bağışıklık sistemini modüle eden bir tedavidir.
Fotoferez tedavisi birçok bağışıklık hastalığında kullanılır. Ülkemizde özellikle Graft Versus Host Hastalığı (GVHD) ve Kutanöz T Hücreli Lenfoma (CTCL) olgularında kullanılmaktadır. Kan hücreleri vücut dışına geçici olarak alınarak, cihaz içerisinde ışıkla aktive edilen bir ilaçla muamele edilerek vücuda geri verilir.
THERAKOS™ CELLEX™ Fotoferez Sistemi, hasta cihaza bağlıyken az miktarda beyaz kan hücresini (bağışıklık hücreleri) toplayan, ayıran ve tedavi eden patentli teknolojidir.
Tauroursodeoksikolik asit
Kolesterolle doymuş safradan kaynaklı formları da dahil olmak üzere bilijenik fonksiyonların kalitatif-kantitatif değişimlerinde: Bu vakalarda taurousrodeoksikolik asit, kolesterolik safra taşı oluşumunu önler ve varsa radyotransparan taşların uygun koşullar altında erimesini sağlar.
- Taurousrodeoksikolik asit bilhassa, çalışan bir safra kesesinde bulunan safra kesesi taşlarının ve safra yolları ameliyatından sonra koledokta kalan veya tekrar oluşan taşların erimesi için endikedir.
- Kronik kolestatik karaciğer hastalıklarının [Primer biliyer siroz (PBS), Primer sklerozan kolanjit, kistik fibrozisle birlikte seyreden kolestaz, intrahepatik ailesel pediyatrik kolestaz, alkolik karaciğer hastalığı, kronik karaciğer hepatiti gibi] tedavisinde endikedir.
- Kolesistektomi yapılmış ya da yapılmamış hastalardaki biliyer dispepsinin tedavisinde endikedir.
20 mcg/ml Steril Solusyon İçeren Flakon
Methoxsalen
Therakos marka fotoferez cihazları olan UVAR XTS ve CELLEX ile birlikte kullanılır.
Fotoferez bir vücut dışı fotoimmün tedavidir. Fotoferezde (UVA) ultraviole ışığı ile aktive olabilen ve bu sayede DNA nükleotid zinciri ile çapraz bağlanabilen 8-metoksipsöralen [8-MOP (UVADEX)] ilacı kullanılır.
Bitki kaynaklı yağ asitleri ve setil alkolün benzersiz bir karışımı olan setillenmiş yağ asitleri, cilt bariyerinden hızlıca emilerek; eklemleri ve kasları yağlamaya, dokuları yumuşatmaya ve esnekliği artırmaya destek olurlar. Nasıl mı? Setillenmiş yapısıyla hücre zarının stabilitesini sağlar ve hasarlı zarın işlevini geri kazandırırlar. Eklem, kas-iskelet sisteminin iyileşmesine yardımcı olurlar. CFA'lar, yüksek transkutanöz penetrasyon güçleriyle bilinen patentli bileşendir ve yan etki göstermez. Bu yenilikçi setillenmiş yağ asitlerinin topikal uygulamalarda kullanımı, sunduğu çok yönlü avantajları, sağlık ve spor alanlarında devrim niteliğinde olabilir.
Setillenmiş yağ asitlerinin hücre zarının stabilitesini sağlayarak hasarlı zarın işlevini geri kazandırma özelliği, onları özellikle eklem ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları için ideal bir çözüm yapar. CFA'lar (setillenmiş yağ asitleri), yüksek transkutanöz penetrasyon güçleri ile bilinen patentli bileşenlerdir. Bu özellikleri sayesinde, cilt üzerinden hızla emilerek doğrudan sorunlu bölgelere ulaşır ve etkili sonuçlar sunar. CFA'ların yan etki göstermemesi, kullanıcılar için büyük bir avantaj olup, bu bileşiklerin güvenli ve etkili bir seçenek olarak öne çıkmasını sağlar. Ayrıca CFA’lar spor yaralanmalarında da hızlı, etkin ve kaliteli tedavi sunmaları ile öne çıkmaktadır. Özellikle spor hekimlerinin de ilgisini çekmiş olan setillenmiş yağ asitleri doping madde içermemesiyle sporcu kullanımına uygunluğunu kanıtlamış eşsiz ve inovatif bir içeriktir. Spor yaralanmaları haricinde osteoartrit gibi önemli eklem rahatsızlıklarında da kullanılabilen bu ürün hızlı, güvenli ve etkin tedavi sağlaması ile kendini ön plana çıkartmaktadır.
Dokuları yumuşatma, esnekliği artırma ve eklem yağlama özellikleri, bu bileşiklerin fiziksel rahatsızlıkların hafifletilmesine katkı sağlamaktadır. Bu sayede, setillenmiş yağ asitleri, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için önemli bir destekçi üründür.
Lipozomal demir, standart demir takviyelerine göre hasta kullanımında belli başlı kolaylıklar, gözlenebilen yan etkilerden daha etkili korunma ve demirin vücutta normal demir takviyelerine göre daha yüksek oranda emilimi ile vücut içerisinde daha etkili kullanım oranı gibi avantajlar sağlar. Mide rahatsızlıklarına neden olmadan daha hızlı ve etkili emilir. Bu özelliği ile özellikle demir eksikliği anemisi (kansızlık) olan kişiler için daha rahat, güvenli ve ideal bir çözüm yolu sunar. Lipozomal demir, vücutta kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini demir seviyelerinizi yükselterek veya yüksek kalmasını sağlayarak artırıp yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, tırnak kırılması, saç dökülmesi ve diğer anemi semptomlarını hafifletir.
Lipozomal demirin faydaları, sadece sağlık alanında değil, aynı zamanda güzellik ve cilt bakım alanlarında da büyük bir potansiyel taşır. Lipozomal demir, doğru oksijen iletiminin tüm vücuda yayılmasını sağlayarak sağlıklı organlar, sağlıklı sistemler ve kan dolaşımı yoluyla doğru beslenen bir cilt sayesinde hayat kalitenizde artış yaratacak bir üründür. Enerji seviyelerinizde bile dolaşım sisteminizde göreceğiniz doğru oksijen iletimi sayesinde yaşanacak artışla gününüzü güzelleştirecek bir buluştur. Peki, lipozomal demir bu işlevini nasıl gerçekleştiriyor? Hücrelerimizin etrafı çift katlı fosfolipit tabakadan oluşur. Lipozom teknolojisi ile demir, ikili fosfolipid tabaka ile kaplanarak hücreyi taklit eder. Bu sayede hedef doku ve hücrelere maksimum düzeyde ulaşır. Lipozomal demir ile daha yüksek emilim ve biyoyararlanım sağlanırken, gastrointestinal yan etkilerden de korunma gerçekleşir. Ayrıca demiri vücuttaki enzimlerden ve besinlerle etkileşimden koruyarak maksimum fayda sağlar.
Lipozomal demirin tüm bu güzel işlevleri karşısında lipozomal demirler arasında da elbette öne çıkan ve daha farklı avantajlara da sahip olan ürünler vardır, lipozomal demirler arasında LCE tabakalı lipozomal demiri koruyan ürünler daha da öne çıkıyor. Bu sayede vücuda giren lipozomal demirlerin sindirim sisteminde öğütülmeleri minimize ediliyor, vücuda giren demir lipozomlarından çok yüksek bir oranı vücutta istenen şeklinde-hasar görmemiş lipozomal yapısıyla emiliyor, vücudun içerisine alınmış demirlerin kullanım etkinliğinde diğer lipozomal demirlere de kıyasla net bir artış gözleniyor.
Hem anemi gibi hastalık durumlarında hem dolaşım sisteminizi desteklemek istediğinizde hem de genel yaşam standartlarında bir artış ile güzellik, organ sağlığı ve gün içerisinde enerji kullanımınızı geliştiren, güzelleştiren, kalitesini arttıran önemli bir gıda takviyesi olarak LCE tabakalı lipozomal demir ürünleri net bir şekilde ön plandadır.
Periferik nöropatik ağrı, beyin ve omurilik dışında yer alan periferik sinirlerin zarar görmesi sonucu ortaya çıkan ağrıdır. Bu tür ağrı, genellikle ayak ve ellerde başlar ve vücut genelinde yayılır. Periferik nöropatik ağrı, sinirlerin zarar görmesi sonucu sinir iletilerinde kaynaklanır ve ağrı, yanma, karıncalanma, uyuşma, soğuma-üşüme, kuvvet kaybı gibi çeşitli semptomlarla kendini gösterir. Sinir sistemimizde yer alan periferik sinirlerin; enfeksiyon, metabolik bozukluklar-metabolik problemler, travma, toksinler, kalıtımsal rahatsızlıklar veya genetik nedenlere bağlı olarak hasar görmesi sonucu gelişebilir.
Periferik nöropatik ağrının yaygın nedenlerinden biri de diyabettir. Diyabetli bireylerde, kan şekerinin yüksek seviyeleri yüzünden sinirlerin zarar görmesi sonucu periferik nöropatik ağrı oluşur.
Periferik nöropatik ağrının tedavisinde, altta yatan hastalığın kontrol altına alınması ile nöropatik ağrı semptomları hafifletilebilir ancak en önemli yaklaşım sinirde enflamasyonu durdurarak veya sinirin belli bölgelerinde harabiyet yaşamış dokuyu takviyelerle destekleyerek periferik-çevresel nöropatik ağrıyı azaltmak, durdurmak, ortadan kaldırmaktır. Ağrı kesici ilaçlar ve fizik tedavi yöntemleri ile nöropatik ağrının yönetimi de mümkündür. Ancak, tedavi sürecinde bazı gıda takviyelerinin periferik nöropatik ağrıda eşsiz ve net işleviyle çok ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Gıda takviyesi olarak vücuda sunulan eşsiz içerikler sayesinde periferik nöropatik ağrıda; sadece ağrı yönetimi değil hastaların rahatsızlığına kökten çözümde etkin yer alan ve vücudu bu ağrıyı yenmesi için doğru seviyelerde doğru içerikle besleyip destekleyen ürünler kalitesiyle, hasta dostu kullanımı ve etkinliğindeki pozitif geri dönüşlerle halk sağlığında olumlu yer alması sayesinde eşsiz ve inovatif olduklarını göstermiştir.
Halk arasında kireçlenme olarak karşımıza çıkan osteoartrit, eklemlerde bulunan kıkırdak dokusunun zamanla tahrip olmasıyla, aşınmasıyla ve eklemler arasındaki sıvının azalmasıyla meydana gelen kronik bir hastalıktır. Bu aşınma, eklemlerde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olur. Özellikle diz, kalça, dirsek, el ve ayak bileği, omurga gibi eklemleri etkiler.
Obezite, yaş, cinsiyet, çeşitli eklem yaralanmaları ve genetik faktörler sebebiyle ortaya çıkabilen osteoartrit; bireylerin günlük aktivitelerini zorlaştırarak yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Eklemde ağrı, sertlik, şişlik ile hareket kısıtlılığının yanında; eklem şeklinde değişiklikler, tutukluk, hassasiyet, eklemden ses gelmesi ile belirti gösterir. Osteoartrit belirtileri genellikle yavaşça gelişir fakat ilgilenilmezse zamanla şiddetinde artış gözlenir. Bu belirtiler, yaşam kalitesini etkileyebilir ve günlük aktiviteleri zorlaştırabilir.
Osteoartrit 4 seviye olarak sınıflandırılan bir rahatsızlıktır ve genelde 2 ve üzeri seviyeler kesin osteoartrit olarak yorumlanır. Daha düşük seviyelerde eklem boşluğu çok derin sarsılmamış ve tahribat daha minimal düzeyde olabilirken yüksek seviye osteoartrit vakalarında eklem fonksiyonunda önemli bir azalma görülür. Eklemin işlevindeki bu azalma ve hastada yarattığı fonksiyonel eksikliği harici ağrı, şişlik, acı ve hareketlenmede zorlanma hastanın yaşamını oldukça zorlaştırmaktadır. Osteoartritte eklem dokusunun zarar görmesi haricinde eklem içi bölgesindeki içeriğin zarar görmesi ve sıvı azalması ile eklemin hem içerden hem de dışarıdan tahribatı, parçalanması ve işlevsiz bir doku halinde kalması ne yazık ki birçok insanın farklı farklı faktörlerden ötürü karşılaştığı bir durumdur. Peki tedavisi nasıldır?
Osteoartritin tedavisinde amaç; ağrının azaltılması ve eklem fonksiyonlarının iyileşmesi yönündedir. Fizik tedavi uygulamaları, fazla kiloların verilmesi, bazı oral ilaçlar, topikal kremler ve eklem içi enjeksiyonlar tedavide kullanılabilmektedir. Ayrıca, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için uygun beslenme ve kilo kontrolü de önemlidir. Hastalığın başlangıç seviyelerinde hayat standartları ve yaşam biçimi değişiklikleri yeterli olabilirken veya hastalığın ilerlemesini geciktirebilirken ne yazık ki ilerleyen vakalarda dışarıdan müdahalelere ihtiyaç olmaktadır.
Kolajen, dokularda en fazla bulunan proteindir ve çeşitli fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonlarından biri ise yara tedavisinde etkili olmasıdır. Yeni hücre ve dokuların büyümesi için iskele görevi görerek yara tedavisine destek olur. Yara meydana geldiğinde, kolajen lifli bir protein olarak yapısındaki lifler sayesinde doku bütünlüğünü artırır, kanamayı durdurur, hücreye nem sağlar ve yeni doku ve damar oluşumu için matriks yapı oluşturur. Kolajen, fibronektinle tutunarak hücre birleşimini artırma ve liflerin oluşumu ile depolanmasına yardımcı olarak doku bütünlüğünü artırma özellikleriyle yaraların iyileşmesi için uygun ortamı sağlayarak yara tedavisinde etkin bir şekilde rol alır. Kolajen, yaralarda yeni hücre ve dokuların büyümesi için bir iskele görevi görerek iyileşme sürecini destekler. Ayrıca, kolajenin nem sağlama ve enfeksiyon riskini azaltma özellikleri sayesinde yara iyileşmesi hızlanır. Cerrahi kesiler, yatak yaraları, diyabetik ülserler gibi hem kronik hem de akut yaralarda kolajen bazlı yara tedavi ürünleri kullanılabilir. Kolajen bazlı yara tedavi ürünleri yaraya karşı gelişen koruyucu bariyeri güçlendirerek ve temel altyapısını oluşturarak iyileşme sürecinde etkin bir rol oynar, özellikle kronik ve durmuş yaraların iyileşmesinde etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu ürünler, yaralara uygulandığında kolajenli içerikleri sayesinde yaraya karşı gelişen bariyeri güçlendirir ve iyileşme sürecini hızlandırır.
Sonuç olarak, kolajenle yara tedavisi, modern yara bakımında önemli bir araçtır. Bu yöntem, yaraların daha hızlı ve etkili bir şekilde iyileşmesini sağlayarak yaşam kalitesini artırır. Vücuttaki yaraların büyüklüğü ve genişliğine göre kolajen tabakasından eksiklikle karşılaşan hastalarda veya kolajen tabakasının büyük çoğunluğunun yara bölgesi ile kaybolduğu yaralarda kolajen ped tedavisi ile vücudun yara onarımında kolajenin etkilerine olan ihtiyacı kapatılabilir.